Babam yarı-değerli taş koleksiyonu yapardı. Bazı akşamlar “hazinelerini” sakladığı ahşap kutusunu salona getirir, içinden taşlarını çıkarır, parlatır, bakımlarını yapar, eğer koleksiyona dahil edilecek yeni parçalar varsa onları uzun uzun ışık ve büyüteç altında incelerdi. Benim çocukluğum da, birbirinden renkli ve özellikli taşları görerek, öğrenerek, bazen onlara dokunarak bazen de sadece…